AH ENERJİSİ
Ah etmek, toplumumuzca fazla kullanılan bir enerji türü. Peki hiç düşündünüz mü neden ah ediyoruz? Ah ettikten sonra ne oluyor? Gelin birlikte bakalım.
Neden ah ediyoruz?
Çünkü canımız yandı ah ediyoruz..
Çünkü beklentimizi karşılamadı ah ediyoruz..
Çünkü bizi aldattı ah ediyoruz..
Çünkü kendimizi değersiz hissettirdi ah ediyoruz..
Çünkü… Çünkü…
Ah etmenin çok güçlü bir ‘blokaj’ etkisi vardır. Temelinde ah etmek olumsuz duyguları-enerjileri barındırdığı için hayatımızı biz farkında olmadan blokajlara ve kısır döngüye sürükler. Oysa bizim için ah etmek kendimizi rahatlatma biçimi olarak görünür. Maalesef ki öyle değil. Acı bir gerçek daha; biz ah ettiğimiz için karşı taraf kötü şeyler yaşamıyor.
Ah etmemize sebep olan kişi bakıldığında olumsuz enerjilerle bize yaklaştı ki ah etmek durumunda kaldık. Karşı tarafın bu olumsuz enerjisi zaten kendisine ait. Biz ah etsek te etmesek te bu enerji onda mevcut. Biz karşı tarafın hayatından çıktıktan sonra bile bu olumsuz enerji, o kişide kalmaya devam edecek. Çünkü kişinin özünde bu var ve bizden sonra yoluna devam ederken o olumsuz enerjilerini de yanında götürüyor. Bildiğimiz üzere; benzer enerjiler benzerlerini çeker ve o kişi de kendine uygun olumsuz bir durumu hayatında kat kat yaşar. İlişkilerdeki ‘ayrıldıktan sonra sevgili yaptı ama ondan ayrılıp bana geri dönmek istedi ‘ durumu da bu olumsuz enerjiden kaynaklı. Bizden sonra yoluna devam eden kişi kendine uygun olumsuz olan başka bir enerjiyi hayatına çektiği için bize yaşattıklarını yaşadı ve yüzleşip kendine geldi. O noktada aslında bizim enerjimizin ona nasıl iyi geldiğini anladı fakat iş işten geçmiş oldu. ( Kimisine göre geçmemiş te olabilir.)
Bazı durumlarda ise bunun tam tersi yaşanmaktadır. Bir ilişki bitti ve yine büyük büyük ahlar ediyoruz. Zaman geçiyor ve ah etmeye devam ediyoruz. Sonra karşı tarafın hayatına bakıyoruz ve her şey yolunda görünüyor. Hayatına yeni birisi girmiş, hatta evlenmiş… ee onca ah ettik n’oldu? Tutacak elbetlerle kendimizi kandırmaya devam ederiz. Ben söyleyeyim; tutmayacak! Çünkü karşı taraf çok temiz bir enerji ile yoluna devam ediyor. Arınmış bir şekilde odağını kendi hayatına çevirmiş. Bizde, naapalım belki bir gün pişman olacak diye bekleyelim… ( Bekleme!)
İşin özü şu ki; sen ah ettiğin için karşı taraf bunları yaşamıyor! Kendisi nasıl bir enerjiyle yola devam edeceğini seçtiği için yaşıyor ve yaşayacak.
Ah ettiğimizde bizim enerji alanımızda ve hayatımızda neler oluyor?
Ah enerjisi, odak noktamızı yaşanan acı olaylara sabitliyor ve taze tutuyor. Yaranın kabuk bağlamasına izin vermiyor. Acı sabit kalınca yaydığımız negatif enerjiler de sabit kalıyor ve gittikçe halkalar halinde büyüyor. Büyüdükçe hayatımıza ‘ah edeceğimiz’, benzer acıları deneyimleyeceğimiz kişileri-durumları çekiyoruz. Bu sadece aşk hayatımızda olmuyor. İş hayatımızda, arkadaş ilişkilerimizde sürekli ah etmelik durumlar yaşıyoruz. Neden? Çünkü özünde enerjimizi ‘ah etme’ üzerine akıtıyoruz.
Ah enerjisi yenilikleri bloke ediyor ve geçmiş olayları gündeme getiriyor. Bunu biraz daha açacak olursak; ah enerjisinde bulunduğumuz sürece sağlıklı bir ilişki yaşayacağımız yeni bir kişi asla gelemiyor. Durum böyle olunca enerjiler tersine akmaya başlıyor ve eski ilişkilerimiz gündeme geliyor. Fark ettiniz mi hiç, yeni bir ilişkiye başladığınız an eski sevgiliniz arar, mesaj atar vs. Ya da bir ilişkiniz bitmiştir yine ondan önceki sevgilileriniz arıyor, mesaj atıyor ya da tesadüfmüş gibi karşılaşıyorsunuz vs. İşte bunların hepsi odağımızın içinde olan –negatif –olumsuz ah enerjisinden kaynaklı. Bir türlü yenilenmemize, yolumuz devam etmemize izin vermiyor, vermeyecek te!
Ah enerjisinden kurtulmak için;
Bu zamana kadar ah ettiğin kim varsa hepsine teşekkür et. ( Bunu kişinin kendisine söylemene gerek yok.) Teşekkür et ki yaşam dersini alabil. Ve teşekkür ederken; isteyerek, yeni bir hayatın olabileceğine inanarak yap. İçinde en ufak olumsuz bir his kalmasın geçmişe dair. Teşekkür et ki seni sen yaptı. ‘Şimdiki aklım olsaydı’ boyutuna taşıdı seni.
İlerleyen deneyimlerin için artık ‘ah etmek’ yerine ‘teşekkür etmeyi’ alışkanlık haline getir. İnsanız sonuçta, günlük yaşantımızda birçok olumsuz şey yaşayabiliriz fakat ne olursa olsun, ne yaşanırsa yaşansın, canımız ne kadar yanarsa yansın yapacağımız şey teşekkür edip yola devam etmek olsun. Belki zor gibi görünebilir ama zamanla alışıyorsun, öğreniyorsun ve yeni bir boyuta geçmiş oluyorsun. Böylelikle sinir-stres enerjisinden de uzaklaşmış olup, anlayış ve sevgi ile bütünleşerek daha pozitif enerji yayacaksın ve hayatının her alanında yeniliklere kapıların açılacak. Kaynak http://mutlulukevi.blogspot.com.tr/2016/06/ah-enerjisi-ah-etmek-toplumumuzca-fazla.html
Yorum:
Haklısınız olumsuz enerjisi vardır tabiki ama tam anlamıyla enerji üzerinden konuşmussunuz.Böyle söylüyorsunuz tamam haklısınız ancak yanıldığınız ya da düşünmediğiniz başka bir durum daha var.Ah alan kişi can yakmıştır dediğiniz gibi o geri dönüşler,çırpınışlar,yaşanılan olayları onunda yaşaması vs hepsi İlahi Adalettendir.Şimdi eski sevgilim,arkadaşım,tanıdığım benim canımı yakmışsa ben ah etsem de etmesem de zaten Rabbim onun adaletini sağlar.Sizin bahsettiğiniz psikolojik boyuta giriyor tabiri caizse.Kişinin ah aldıktan ya da can yaktıktan sonra neler yaşayacağını bilemeyiz ama iyi şeyler yaşayamayacağı bellidir.Çünkü Allah'ın adaleti hiçbir zaman şaşmaz.İmtihan dünyasındayız bizim atlatamayacagimiz acımız imtihanimizdir,bu acıyı yasataninda imtihanidir aslinda.Yani siz tamamen psikolojik olarak bakmışsınız.Ama dini boyutu atlamissiniz.Ah etmek iyi bir şey değil başlı başına olumsuzluk elbette ama can yakaninda cani yanar elbet yaşattıklarinin karşılığını görür. Bu yüzden tam anlamıyla olumsuz enerji olarakta psikolojik olarakta çok sayılmaz bana göre